jean jacques rousseau
jean jacques rousseau
https://yadi.sk/d/QIJ6fnx2pxosD
Sesinizle herhangi bir müzik aletinin teksesini tam olarak çıkarın ve bu tekses üstünde,
toplayabileceğiniz en çeşitli vurgulardaki bütün Fransızca sözcükleri art arda söyleyin; burada hitap
vurgusu değil sadece dilbilgisi vurgusu söz konusu olduğundan, bu çeşitli sözcüklerin birbirini
izleyen bir anlamı olması bile gerekmez. Böylece konuşurken, sesinizin tonunu değiştirerek hiç
zorlanmadan konuştuğunuzda olduğu gibi, bu aynı tonda da aynı derecede duyulur biçimde ve net
olarak bütün o vurguları verip vermediğinizi gözlemleyin. Bu olguyu kabul ettiğimizde, ki
tartışılmazdır, bütün vurgularınızı aynı tonda ifade edebildiğinizden dolayı diyorum ki bunlar farklı
sesleri belirtmezler. Artık buna da ne yanıt verecekler, bilemiyorum.
İnsanların bir araya gelmesi büyük ölçüde doğal felaketlerin ürünüdür; benzersiz tufanlar, taşan
denizler, yanardağ patlamaları, büyük depremler, yıldırımların neden olduğu ve ormanları yok eden
yangınlar, bir ülkede yaşayan vahşileri korkutup onların dağılmalarına yol açmış olan tüm bu olaylar
daha sonra ortak kayıplarını birlikte gidermek için onları bir araya getirmiş olmalıdır. Eski
zamanlarda oldukça sık görülen, yeryüzünün felaketlerine ilişkin gelenekler, insanları birbirlerine
yaklaşmaya zorlamak için Tanrı’nın hangi araçları kullandığını gösteriyor. Toplumlar oluşmaya
başladığından beri bu büyük felaketler durmuş ya da çok az görülür olmuşlardır; öyle görünüyor ki bu
hâlâ olmak zorundadır; dağınık haldeki insanları bir araya getiren aynı felaketler bir arada olanları
ise dağıtacaktır.
Duyular insanda değişimler yaratır, bundan kimsenin kuşkusu yoktur; ama bu değişimleri
birbirlerinden ayıramadığımızdan onların nedenleri hakkında kafamız karışır; duyumlara hem çok
fazla hem de çok az etki atfederiz, sıklıkla bizi sadece duyumlar olarak değil, işaretler ve imgeler
olarak da etkilediklerini, tinsel etkilerinin tinsel nedenleri de olduğunu görmeyiz. Nasıl ki resim
sanatının bizde uyandırdığı duygular hiç de renklerden gelmiyorsa, müziğin ruhlarımız üzerindeki
etkisi de kesinlikle seslerin ürünü değildir. İncelikle ayırt edilmiş güzel renkler görme duyumuza haz
verir, ama bu haz tamamen duyuma bağlı bir hazdır. Bu renklere yaşam ve ruh veren şey desendir,
taklittir; bizim güçlü duygulanımlarımızı harekete geçiren, dile getirdikleri güçlü duygulanımlardır:
bizi etkileyen, temsil ettikleri nesnelerdir. İlgi ve duygu kesinlikle renklere bağlı değildir; etkileyici
bir tablonun hatları, bir oymabaskıda da bizi etkilemeyi sürdürür; bu hatları tablodan çıkarın, renkler
hiçbir şey ifade etmeyecektir.
https://yadi.sk/d/QIJ6fnx2pxosD
Sesinizle herhangi bir müzik aletinin teksesini tam olarak çıkarın ve bu tekses üstünde,
toplayabileceğiniz en çeşitli vurgulardaki bütün Fransızca sözcükleri art arda söyleyin; burada hitap
vurgusu değil sadece dilbilgisi vurgusu söz konusu olduğundan, bu çeşitli sözcüklerin birbirini
izleyen bir anlamı olması bile gerekmez. Böylece konuşurken, sesinizin tonunu değiştirerek hiç
zorlanmadan konuştuğunuzda olduğu gibi, bu aynı tonda da aynı derecede duyulur biçimde ve net
olarak bütün o vurguları verip vermediğinizi gözlemleyin. Bu olguyu kabul ettiğimizde, ki
tartışılmazdır, bütün vurgularınızı aynı tonda ifade edebildiğinizden dolayı diyorum ki bunlar farklı
sesleri belirtmezler. Artık buna da ne yanıt verecekler, bilemiyorum.
İnsanların bir araya gelmesi büyük ölçüde doğal felaketlerin ürünüdür; benzersiz tufanlar, taşan
denizler, yanardağ patlamaları, büyük depremler, yıldırımların neden olduğu ve ormanları yok eden
yangınlar, bir ülkede yaşayan vahşileri korkutup onların dağılmalarına yol açmış olan tüm bu olaylar
daha sonra ortak kayıplarını birlikte gidermek için onları bir araya getirmiş olmalıdır. Eski
zamanlarda oldukça sık görülen, yeryüzünün felaketlerine ilişkin gelenekler, insanları birbirlerine
yaklaşmaya zorlamak için Tanrı’nın hangi araçları kullandığını gösteriyor. Toplumlar oluşmaya
başladığından beri bu büyük felaketler durmuş ya da çok az görülür olmuşlardır; öyle görünüyor ki bu
hâlâ olmak zorundadır; dağınık haldeki insanları bir araya getiren aynı felaketler bir arada olanları
ise dağıtacaktır.
Duyular insanda değişimler yaratır, bundan kimsenin kuşkusu yoktur; ama bu değişimleri
birbirlerinden ayıramadığımızdan onların nedenleri hakkında kafamız karışır; duyumlara hem çok
fazla hem de çok az etki atfederiz, sıklıkla bizi sadece duyumlar olarak değil, işaretler ve imgeler
olarak da etkilediklerini, tinsel etkilerinin tinsel nedenleri de olduğunu görmeyiz. Nasıl ki resim
sanatının bizde uyandırdığı duygular hiç de renklerden gelmiyorsa, müziğin ruhlarımız üzerindeki
etkisi de kesinlikle seslerin ürünü değildir. İncelikle ayırt edilmiş güzel renkler görme duyumuza haz
verir, ama bu haz tamamen duyuma bağlı bir hazdır. Bu renklere yaşam ve ruh veren şey desendir,
taklittir; bizim güçlü duygulanımlarımızı harekete geçiren, dile getirdikleri güçlü duygulanımlardır:
bizi etkileyen, temsil ettikleri nesnelerdir. İlgi ve duygu kesinlikle renklere bağlı değildir; etkileyici
bir tablonun hatları, bir oymabaskıda da bizi etkilemeyi sürdürür; bu hatları tablodan çıkarın, renkler
hiçbir şey ifade etmeyecektir.
jean jacques rousseau
Reviewed by Unknown
on
04:00
Rating:
Hiç yorum yok: