murat belge
murat belge
https://yadi.sk/d/6Ez-2a1Aq4Fym
Bir toplumun yaşadığı tarih, dilinde yansır. Bu onun gerçek
tarihidir. Ve tarih elbette, Hüseyin Cahit'in de söylediği gibi,
raslantılardan oluşmaz. Bu tarih, belirli bir anda, bazı bireylerin
ya da isterseniz bütün toplumun hoşuna gitmeyebilir. Ama
o tarihten hoşlanılmaması, o tarihi yaşanılmamış hale getiremez.
O tarih, bir yandan yaşayanlar üzerinde etkilerini sürdürmeye
de devam eder. Beğenilmeyen bir tarih, dilin değişmesiyle
de silinemez ve değiştirilemez. Hüseyin Cahit'in yukarıdaki paragrafta
söyledikleri arasında en önemli kısım bu. Yabancı dillerden
kelime almanın kaçınılmazlığı ve ayrıca bu durumun bir
dilin karakterini bozmayacağı da doğru. Gerçi Osmanlıca'da
yabancı kelime o kadar boldu ki, bunun verdiği sıkıntının bir
haklılığı vardı; ama Hüseyin Cahit " zorlama olmayan" süreçlerle
bu yabancı kelimelerden kurtulmaya karşı değil zaten.
Türkçe'nin gelişmesini sadece "doğal" diye nitelediği sürece bırakmayı
önermiyor: Bütün bunlarla beraber, hiçbir şey yapmayalım, ellerimizi kavuşturarak,
kaza ve kaderin hükmünü bekleyerek dil işleriyle
alakadar olmayalım, demek istemiyorum. Israr ettiğim
nokta dil bahsinde her şeyin bizim, irademize tabi olmadığını,
tabii kuvvetler karşısında beşeri mücadele için bir had bulunduğunu
unutmamak lüzumudur. Yoksa, daimi olan tekamül
ameliyesinin umumi seyrini kolaylaştıracak ve hızlandıracak
surette bazı arniller vücuda getirebilmek imkanı teslim
olunabilir.
https://yadi.sk/d/6Ez-2a1Aq4Fym
Bir toplumun yaşadığı tarih, dilinde yansır. Bu onun gerçek
tarihidir. Ve tarih elbette, Hüseyin Cahit'in de söylediği gibi,
raslantılardan oluşmaz. Bu tarih, belirli bir anda, bazı bireylerin
ya da isterseniz bütün toplumun hoşuna gitmeyebilir. Ama
o tarihten hoşlanılmaması, o tarihi yaşanılmamış hale getiremez.
O tarih, bir yandan yaşayanlar üzerinde etkilerini sürdürmeye
de devam eder. Beğenilmeyen bir tarih, dilin değişmesiyle
de silinemez ve değiştirilemez. Hüseyin Cahit'in yukarıdaki paragrafta
söyledikleri arasında en önemli kısım bu. Yabancı dillerden
kelime almanın kaçınılmazlığı ve ayrıca bu durumun bir
dilin karakterini bozmayacağı da doğru. Gerçi Osmanlıca'da
yabancı kelime o kadar boldu ki, bunun verdiği sıkıntının bir
haklılığı vardı; ama Hüseyin Cahit " zorlama olmayan" süreçlerle
bu yabancı kelimelerden kurtulmaya karşı değil zaten.
Türkçe'nin gelişmesini sadece "doğal" diye nitelediği sürece bırakmayı
önermiyor: Bütün bunlarla beraber, hiçbir şey yapmayalım, ellerimizi kavuşturarak,
kaza ve kaderin hükmünü bekleyerek dil işleriyle
alakadar olmayalım, demek istemiyorum. Israr ettiğim
nokta dil bahsinde her şeyin bizim, irademize tabi olmadığını,
tabii kuvvetler karşısında beşeri mücadele için bir had bulunduğunu
unutmamak lüzumudur. Yoksa, daimi olan tekamül
ameliyesinin umumi seyrini kolaylaştıracak ve hızlandıracak
surette bazı arniller vücuda getirebilmek imkanı teslim
olunabilir.
murat belge
Reviewed by Unknown
on
07:16
Rating:
Hiç yorum yok: