Ingeborg Bachmann

Ingeborg Bachmann






Otuzuna basmış birisi için genç denilir hala.
Ama böyle bir kimse, kendisinde herhangi
bir değişiklik farketmemesine rağmen, bu konuda
kararsızlığa düşer; kendisini genç olarak
göstermeye bundan böyle hakkı olmadığını
sanır adeta. Bir sabah da uyanır, sonradan
unutacağı bir gün uyanır ve birden, üzerinde
güneşin sert ışınları, yeni başlayan gün için
her türlü silah ve cesareti elinden alınmış, yatakta
yatıyor bulur kendini, bir türlü doğrulup
kalkamaz. Kendini korumak için gözlerini
kapayınca gerilere düşmeye başlar ve yaşadığı
her an ile birlikte bir baygınlıktan içeri doğru
sürüklenir. Çöker, boyuna çöker aşağılara,
oysa çığlığı sese dönüşemez (çığlık gücü bile
alınmıştır elinden, her şey elinden alınmıştır),
ve düşer dipsiz derinlere, derken kendini yitirir,
varlığına ilişkin bütün sanıları dağılıp çözülür,
söner ve yok olur. Ama yeniden bilinçli
durumuna kavuşup titreyerek düşünmeye
başladı mı, yeniden bir varlık kazanıp çok geçmeden
ayağ·a kalkarak gün içerisine çıkması
gereken bir kişi oldu mu, yeni ve harikulade
bir güç keşfeder kendisinde. Şimdiye kadarki
gibi, faları. filan şeyi anımsayışı umulmadık
anda ya da kendisi öyle istediği için olmaz;
bütün geçmiş yıllarını, yüzeysel ya da derinliğine
yaşanmış yıllarını ve bütün yıllar boyunca
yaşadığı yerleri ıstırap veren bir zorlamanın
altında anımsamaya başlar. Kim idi? kim
olmuştur? bunu görebilmek üzere anımsama
ağım serper, kendi üzerine serper ağı ve kendisini
hem av, hem avlayıcı olarak zaman eşiği,
yer eşiği üzerinden çekip berilere alır.

Ingeborg Bachmann Ingeborg Bachmann Reviewed by Unknown on 01:46 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.