Khaled Hossein
Khaled Hossein
"I leapt to my feet. I screamed—an actual throat-ripping yowl that made my eyes water.
Almost instantaneously, an image streaked through my head: opening night at a gallery, me
dressed in something simple, black, and elegant, encircled by patrons and crinkle-browed
critics, smiling and answering their questions, as clusters of admirers linger before my
canvases and servers in white gloves float around the gallery pouring wine, offering little
square bites of salmon with dill or asparagus spears wrapped in puff pastry. I experienced one
of those sudden bursts of euphoria, the kind where you want to wrap strangers in a hug and
dance with them in great big swoops."
"O son gece, dağınık, kopuk rüyalar gördü. Çakıl taşlarını gördü; on bir tane, yan yana, diklemesine dizilmiş.
Cclil, yine genç, insanın içini eriten gülümsemeleri, gamzeli yanakları, ter lekeleriyle çıkagelmiş; ceketini
çıkanp omzuna atmış, sonunda kızını alıp siyah, pınl pınl Buick Roadmaster'ıyla gezmeye götürecek. Molla
Feyzullah tespih çekerek, ırmağın kıyısında, Meryem'le birlikte yürüyor, ikiz gölgeleri suda ve ye-şillikli kıyıda
kayıyor; çayırlann arasında gövermiş, mavimsi-la-vanta rengi yabani süsenler rüyada nedense sanmsak
kokuyor. Nana'yı kulübemin kapısında dururken gördü; boğuk, uzak sesiyle, serin, karmaşık otların arasında
oynayan Meryem'i yemeğe çağınyor; yeşilin her tonunu içeren çayırlıkta karıncalar geziniyor, anlar
uçuşuyor, çekirgeler hopluyor. Tozlu bir patikayı çıkan el arabasının gıcırtısı. İneklerin boyunlanndaki
çıngıraklar şıngırdıyor. Bir tepede meleyen koyunlar."
Khaled Hossein
Reviewed by Unknown
on
00:08
Rating:
Hiç yorum yok: