Giorgio Vasari Sanatçıların Hayat Hikayeleri

Giorgio Vasari Sanatçıların Hayat Hikayeleri


https://yadi.sk/i/PT86x6ASrG5vK






GIORGIO VASARI, (1511, Arezzo-1574, Floransa), ilk sanat tarihçisi
olarak nitelendirilen İtalyan ressam, mimar ve yaz.ardır. Cortona'lı bir ailenin
çocuğu olan Vasari'nin dedesi ve babası zanaatçıydı. İlk resim derslerini,
eniştesi de olan Luca Signorelli 'den aldıktan sonra kendi kendine
Latince öğrendi, Antonio da Saccone ve Giovanni Pollastra gibi hümanist
yazarlardan dersler aldı. Arezzo'da Fransız ressam ve vitray sanatçısı Guillaume
de Marcillat'ın atölyesinde çalışmaya başlayan Vasari resim yeteneğiyle
Alessandro ve lppolito de'Medici'nin hocası Cortona Kardinali
Silvio Passeri'nin dikkatini çekince Floransa' da Medici'lerin hamiliğinde
Andrea del Sarto'nun yanında çalışmaya başladı. 1527 yılında Medici'lerin
düşüşünden sonra Arezzo'ya dönen Vasari, burada Kardinal lppolito
de'Medici'nin hizmetine girdi. Roma dönemi sanat ve mimarisine büyük
merak duyan Vasari, bu konuda çeşitli çizimler yaptı. 1537 yılında Alessandro
de'Medici'nin öldürülmesi üzerinde hamisiz kalan Vasari, sonraki
yıllarda bağımsız olarak çalıştı. 1538'de Roma'ya 1541 'de Venedik'e seyahatler
gerçekleştirdi. 1548 yılında Arezzo' da kendine bir ev inşa etti ve
Nicolosa Bacci'yle evlendi. 1540'lı yıllardan itibaren sanatçıların hayatlarıyla
ilgili notlar almaya başlayan Vasari'nin ilk sanat tarihi metni olarak
nitelendirilen Sanatçıların Hayat Hikayeleri adlı kitabının ilk baskısı
1550'de yapıldı. İki ciltten oluşan kitap, Cosimo de'Medici'ye adanmıştı.
Vasari'nin kitabının yayımlanmasından sonra başka sanatçı biyografileri
de yayımlandı. 1554'te Floransa'ya yerleşen Vasari, bugün Uffizi Müzesi
olan yapının tasarımını üstlendi ve 1560'ta tamamladı. 1568'de kitabının
genişletilmiş ikinci baskısını yayımladı. l 572 yılına kadar Floransa' da
Palazzo Vecchio'nun yenilenmesi çalışmalarında danışmanlık yaptı. Floransa
Katedrali'nin kubbe freskleri üzerinde çalıştığı sırada yaşamını yitirdi,
Arezzo'daki aile me:zarlığına gömüldü. Arezzo'daki evi bugün ziyarete
açık bir müzedir.

Konu hakkında yazan herkesin, kesin biçimde v e oybirliğiyle heykel v e resim
sanatlarının ilk önce M ısır halkı tarafından doğadan yola çıkarak türetildiğini
ileri sürdüğünün tam anlamıyla bilincindeyim. Fırçanın v e boya kullanmanın
keşfi nasıl Yunanlılara atfediliyorsa, mermerden yapılma ilk kaba heykellerin
ve ilk kabartmaların Keldanilere atfedildiğinin de farkındayım. Ne v ar
ki desen bu iki sanatın da temelidir, daha doğrusu bütün yaratıcı süreçlerin
hayat v eren ilkesidir. Yüce Tanrı uçsuz bucaksız evreni yarattıktan v e göğü
parıltılı ışıklarıyla donattıktan sonra yaratıcı aklını daha öteye, temiz hav aya
ve sağlam toprağa yönelttiği zaman, hiç kuşkusuz desen yaradılış 'tan önce
de mutlak bir mükemmellikle v ardı. İnsanoğlunu yaratırken Tanrı, ilk resim
v e heykel formlarını, yaratılmış şeylerin olağanüstü zarafeti içinde biçimlendirdi.
Şurası tartışmasız bir gerçektir ki heykeller, poz ve kontur meseleleri,
tıpkı kusursuz bir modelden olduğu gibi, ilk önce insanoğlundan türetildi. İlk
resimlerde de, bunlar her ne idiyse, yumuşaklık ve bütünlük fikirleri, ışık ve
gölgenin çarpışan ahengi aynı kaynaktan elde edildi.
Tanrı 'nın ilk insana biçim vermek için yoğurduğu malzeme bir kil topağıydı.
Nedensiz değildi bu, çünkü zamanın ve doğanın Tanrısal M imarı bütünüyle
kusursuz olduğundan, kusurlu bir malzemeye ekleme ve çıkartma yaparak
nasıl yaratımda bulunulacağını göstermek istedi. İyi heykeltıraşlar ve
ressamlar, ekleme ve çıkartma yaparak kaba modelleri ve eskizleri erişmeye
çabaladıkları nihai mükemmelliğe nasıl ulaştınyorsa Tanrı da aynı şeyi yaptı,
modeline canlı renkler kattı. Daha sonra, yeryüzündeki taşocaklanndan türetilen
bu renkler resimlerde tasvir edilen her şeyi yaratmakta kullanılacaktı.
Resim ve heykeldeki bu güzel modele öykünmek için Nuh Tufanı 'ndan
önce insanların ne yaptığını kesin olarak bilmediğimiz bir gerçektir. Ne var
ki çeşit çeşit üslupta resimler ve heykeller icra ettikleri kuvvetle muhtemeldir.
Çünkü daha ileri bir tarihte, Nuh Tufanı'ndan iki yüz yıl sonra, kibirli
Nemrud'un oğlu Belos sonradan puta tapmak için kullanılacak olan heykeli
yapmıştı. Yine aynı kralın ünlü gelini, Babil kraliçesi Semiramis de Babil
kurulurken şehrin süslemelerine gerçek hayattan alınıp renklendirilmiş türlü
türlü hayvan tasvirleri eklemekle kalmamış, kendisinin ve kocası Ninos'un
üç boyutlu tasvirlerini, kayınpederinin, kayınvalidesinin ve kayınvalidenin
annesinin bronz heykellerini de yaptırtmıştı. Bütün bunları bize söyleyen
Diodoros'tur ve söz konusu şahsiyetleri de anakronik olarak Jupiter, Juno
ve Ops diye adlandırır. 1 Keldaniler kendi tanrılarının suretlerine nasıl biçim
vereceklerini bu heykellerden öğrenmiş olsalar gerektir çünkü Eski Abid' in
Tekvin (Yaradılış) kitabında, yüz elli yıl sonra Rahel'in, kocası Yakub' la
Mezopotamya'dan kaçarken, babası Laban' ın putlarını nasıl çaldığını okuruz.

Giorgio Vasari Sanatçıların Hayat Hikayeleri Giorgio Vasari Sanatçıların Hayat Hikayeleri Reviewed by Unknown on 00:54 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.