Sayfalar

27 Ağustos 2015 Perşembe

Aruz Ve Ahenk

Aruz Ve Ahenk



Bu eser; Aruz Vezni'nin dayandığı ana fikri anlatan, Aruz ile klasik Türk musikisinin münasebetlerini gösteren, bütün Aruz Vezni ve Bahirleri'nin şematik izahını ve tatbikini edebiyat kitaplarından örnekler alarak öğreten yegane eserdir. Edebiyat ve Eğitim Fakülteleriyle, Liselerin değerli öğretmen ve öğrencileri için değerli bir kaynak, öğrenciler için yeterli bir kılavuzdur.








Schrödinger'in Kedisi [Kabus] - 1. Kitap

Schrödinger'in Kedisi [Kabus] - 1. Kitap


2020'li yıllar... Postnişinde Yüce Pir'in oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı iktidarını hızla güçlendirmektedir. Tarikatı oluşturan vasıl, salik, mürid ve talipler, "Son Hakikat" dedikleri dünya görüşlerini gezegenin bütününe tebliğ etmekle yükümlüdürler. Dünya halkları ya "Tekleşmiş Varoluş"ta eriyecekler ya da genleri yok edilmek suretiyle mutlak bir biyolojik ölümle karşı karşıya bırakılan Sömürülmezler'in ve Lanetliler'in kaderini paylaşacaklardır. Postmodern Faşizm. "Tek bir dünya, tek bir devlet, tek bir bayrak!" sloganıyla özetlenen çağdaş değerlerini, evrensel medyanın tüm olanaklarını kullanarak dayatır. Yüce Pir'in Kutsal Koalisyonu ile baş edebilecek tek bir güç vardır: Schrödinger'in Kedisi. Erwin Schrödinger'in kedisi, yeni fiziğin maskotudur. Aynı anda ölü ve diri olabilmek gibi akıl almaz bir bilimsel gerçekliği temsil eden Schrödinger'in Kedisi. Yüce Pir'in ve onun Kutsal Koalisyon'unun önündeki tek engeldir. Bu karşın, Schrödinger'in Kedisi bir bilim-kurgu romanı değildir. Tersine, 1950-2035 yılları arasında yaşayan Çankırı doğumlu psikoterapist İmre Kadızade'nin yıldızların İblis'i recmetmekte kullanılan taşlar olarak göründükleri bir ortamdan, 21. Yüzyıla, yeni fiziğe, kaos teorisine, saçaklı mantığa uzanan zihinsel cenklerinin hikayesidir.

"Alev Alatlı'nın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı dev romanı, ülkemiz edebiyatındaki ilk çaplı 'Anti-Ütopya' özelliğini altını çizdirecek bir tonlamayla okurun ve düşünebilen Türk insanının ilgisine sunuluyor. Bir gerilim romanının tempo ve heyecanını bir an bile elden kaçırmadan, ülke olarak neden ön-insanlar aşamasında kaldığımızın çözümlemelerini yapıyor, acımasız gerçekleri birer tokat gibi yüzümüze çarpıyor... Schrödinger'in Kedisi'ni tokat yemekten bitap düşmüş, yenik fakat dersler almış bir insanın bilgeleşmiş, külçelişmiş, felsefeyle kutsanmış ağırbaşlılığıyla bir kenara bırakırken, kendi yaşamınız ve ülkenin acınacak hali üzerine bin bir ant içerek yeni günlerinize başlıyorsunuz. 20. yüzyılın acılarla dolu yaşamında yer almış her Türk aydının muhakkak okuması gereken görkemli bir yapıt.
Schrödinger'in Kedisi"






https://yadi.sk/i/ivP3j6FhihC5m

Capone: The Life and World of Al Capone

Capone: The Life and World of Al Capone



The public called him Scarface; the FBI called him Public Enemy Number One; his associates called him Snorky. But Capone is the name most remember. And John Kobler’s Capone is the definitive biography of this most brutal and flamboyant of the underground kings—an intimate and dramatic book that presents a complete view of Al Capone and his gaudy era. Here is Capone’s story: his violent childhood in Brooklyn, his lieutenancy to Johnny Torrio, his rise in the ranks of the underworld, the notorious St. Valentine Massacre, his eventual control of the entire city of Chicago, and his decline during his imprisonment in Alcatraz. Capone was the ultimate gangster, and Capone is the ultimate in gangster biographies—a classic in the literature of crime.




Hüsnühat

Hüsnühat


Norgunk Yayıncılık / Sanat Dizisi




https://yadi.sk/i/PSMCiyj7ihAig

Bize Göre Ahmet Haşim

Bize Göre

Afrika`nın Hiçbir Yerınde

Afrika`nın Hiçbir Yerınde

https://yadi.sk/i/NuXNBxfvih2y3

Gerçek bir yaşam öyküsüdür Afrika...

1938 yılında Yahudi asıllı küçük bir ailenin Nazi hışmından kaçarak o zamanların İngiliz sömürgesi Kenya´ya sığınması ve yeni bir vatan edinme çabaları, uzaktan savaşın görüntüsü, endişeler, kaygılar, umutsuzluklar ve hüzün...

Hukuk eğitimi görmüş Walter Redlich, güzel ve naif karısı Jettel, tatlı duyarlı küçük Regîna ve kahkahası dağlara yükselen Afrikalı Ovvuor´un sıcacık, tatlı öyküsünde bir dönemin acıları ile beraber yeni bir vatan edinmenin umutları da var Afrika romanında.

Yahudi asıllı küçük bir kızın İngiliz okulunda eğitim görürken yaşadıkları, hissettiği ikilemler, hayatına hızla giren romanlar, Charles Dickens´ler ve tam tam sesleri...


Bir Alman olan Walter´in İngiliz ordusunda yaşadıkları, kafası karışmış askerler, bütün dünyalarını ve yeteneklerini ülkelerinde bıraknıış kadınlar ve erkeklerin sıcak Afrika´ya uyum sorunları...

Ve nihayet Nazilerin ortadan kaldırılmasından sonra 1946 yılında ülkelerinden sürülen parçalanmış Yahudiler için bir yol ayrımı...


Walter´in Almanyası mı, Regina´mn Afrikası mı...

Bir yanda vatan özlemi, bir yanda ise sihirli güzellikler ve büyüleyici ormanlarıyla Afrika...

Afrika romanında sığınmacıların kendine ait bir dünya kurmaya çalıştıkları Kenya´da sadece Redlich ailesinin değil bütün sığınmacıların orijinal öykülerini bulacaksınız...

Aforizmalar

Aforizmalar



https://yadi.sk/i/DNDpuXfjih2jH


Kafka, içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmalarının yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir. Kuşkusuz, karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneşi'dir. Bu kitap, Kafka'nın ardında bıraktığı tamamlanmış ender elyazmalarından biridir. Tüm aforizmalar Kafka tarafından tek tek numaralandırılmıştır. Max Brod, altısı, küçük okul defterlerine yazılmış aforizmalardan, kısa öykücüklerden, çeşitli konulardan oluşan bu elyazmaları "yığınını" Taşrada Düğün Hazırlıkları başlığıyla tek bir kitapta toplamıştır. Daha sonraları birçok ülkede, bu kitaptan küçük başka kitaplar üretilmiştir: Babaya Mektup ve Aforizmalar gibi. Bu kitaptaki aforizmaların tam olarak ne zaman yazıldığını bilmiyoruz. Ferit Edgü'nün önsözünden.


Tragedy: A Very Short Introduction (Very Short Introductions)

Tragedy: A Very Short Introduction (Very Short Introductions)




To your local anchorperson, the word "tragedy" brings to mind an accidental fire at a low-income apartment block, the horrors of a natural disaster, or atrocities occurring in distant lands. To a classicist however, the word brings to mind the masterpieces of Sophocles, Shakespeare, and Racine; beautiful dramas featuring romanticized torment. What has tragedy been made to mean by dramatists, storytellers, philosophers, politicians, and journalists over the last two and a half millennia? Why do we still read, re-write, and stage these old plays? This lively and engaging work presents an entirely unique approach which shows the relevance of tragedy to today's world, and extends beyond drama and literature into visual art and everyday experience. Addressing questions about belief, blame, mourning, revenge, pain, and irony, noted scholar Adrian Poole demonstrates the age-old significance of our attempts to make sense of terrible suffering.





Adı: Aylin

Adı: Aylin

Ayşe Kulin




https://yadi.sk/i/BgV2TuOTigsWg


Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü. 
Türkiye'nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı...

Açlık Oyunları 1

Açlık Oyunları 1


Suzanne Collins




https://yadi.sk/i/Pmc-9jpuigsJ6


Orjinal isim: The Hunger Games



Etkileyici bir fantastik dünya, bitmek bilmeyen bir aksiyon Açlık Oyunları'nda bir sonraki sayfaya geçmek için sabırsızlanacaksınız.

Etrafınızdaki başka herkes sabahı göremeyeceğinizden eminken vahşi bir ortamda kendi başınıza hayatta kalabilir misiniz?

"Bu kitaba o kadar bağımlı kaldım ki, yemeğe çıktığımda bile kitabı yanımda taşıdım ve masanın altında okumaya devam ettim. Hikayesi beni birçok gece uykusuz bıraktı çünkü bitirdiğimde bile, yatakta bu kitabı düşünmeye devam ettim. Açlık Oyunları kesinlikle büyüleyici."
Stephenie Meyer

"Elimden bir türlü bırakamadım… Bağımlısı oldum."
Stephen King

Kazanmak ün ve talih, kaybetmek ise kesin ölüm anlamına gelir.
Bu Oyunun Galibinin Karnı Doyacak Kaybeden İse Ölümle Tanışacak...
Açlık oyunları başlasın...

Acımak Reşat Nuri Güntekin

Acımak

Reşat Nuri Güntekin




https://yadi.sk/i/yzfCHRLaigs7X


Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit'in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor. 

Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor. 

Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra'yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.


Acı Kahve

Acı Kahve

Orjinal isim: Black Coffee

Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri

Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri

Orjinal isim: Nouveaux Documents sur Sabbetai Sevi Organisation et Us et Coutumes de ses Adaptes


Abraham Galante Türkiye ve Osmanlı yahudileri Tarihi araştırmalarının en önemli ve hala aşılamamış isimlerindendir. Sabetay Sevi isimli çalışması yazarın, önemli ve hala aşılamamış isimlerindendir. Sabetay Sevi isimli çalışması yazarın, önemli ama gerçekten önemli eserlerinden birisidir. Türkiye'de ve Türkiye dışında daha sonra sabetaycılık konusunda yayımlanan tüm eserlerde, Scholem ve Prof. Abdurrahman Küçük başta olmak üzere Galante'nin hep kaynak olarak alındığı görülür. Çünkü sabetaycıkla ilgili yazdıkları Rosanes, Danon ve Nehema'dan çok daha ilgi çekicidir v orjinal belgelere dayanmaktadır. Kuşkusuz gerek Mısır yıllarında ve gerekse tüm yaşantısında Galante'nin İttihat ve Terarkki ile olan ilişkilerinde pekçok sabetaycı dostu olmuştu. Eminiz ki şu an elinizde tuttuğunuz kitapGalante'nin aslında sabetaycılar hakkındaki bilgisinin küük bir bölümünü yansıtmaktadır. Galante özellikle Osmanlı siyonizmi, Selanik mason ocaları ve melamilik içinde sabetaycıların rollerini çok daha fazla açıklayabilecek bilgilere de sahipti. Ama resmi tarihçiliği ve gerektiği kadar konuşması ilkesi sebebiyle sabetaycılık hakkında bir giriş kitabı yazmış oldu. Galante başta İttihat ve Terakki liderleri olmak üzere döneminin önemli sabetaycı kökenli aydınlarıyla ilişkiler kurmuştur ve yazmamış olmakla beraber sabetaycı cemaatle de önemli temasları olmuştur. Okuyacağınıza çalışmada yazılanları gördükçe bunu daha yakınan anlayacaksınız. Zvi-Geyik Yayınları sabetaycılıkla ilgili bir ana kaynağın tercümesini Türkiyeli okurlara sunmaktan onur duyuyor...






https://yadi.sk/d/hUnFMRIaigrd8

İnsanların Dünyası Antoine de Saint-Exupery

İnsanların Dünyası

21 Ağustos 2015 Cuma

Borges - Alçaklığın Evrensel Tarihi

Borges - Alçaklığın Evrensel Tarihi



https://yadi.sk/d/sqA4wZ0ypxeJt


elal Üster çevirisi, James Woodall'ın önsözü,Yazar ve dönem kronolojisiyle.Borges Alçaklığın Evrensel Tarihi'nde kadim masalları ve gerçek yaşamöykülerini çarpıtarak yeniden anlatırken, insanlığa dair zamanı ve sınırları aşan tespitlerde bulunuyor.Alçaklığın Evrensel Tarihi, Jorge Luis Borges'in 1930'larda Arjantin'de çok satan Critica gazetesinin pazar ekine yazdığı yazıları bir araya getiriyor. Gerçek ile hayalin birleştiği bu yazılarda, Borges kurmacanın olgulardan daha gerçek, daha inanılır olduğunu gösteriyor. Okuru her olasılığa açık bir evrene taşıyan metinler, yazarın her zaman severek işlediği tarih, bellek, bilim, sanat, dil, sonsuzluk temaları etrafında şekilleniyor. Latin Amerika edebiyatını derinden etkileyen ve onu yeni bir biçime kavuşturan Borges, kitapta "alçaklık" kavramını ırkların, dinlerin, ideolojilerin üstünde, evrensel bir değer olarak ele alıyor.

"Yüzyılımızın en önemli hikâye anlatıcılarından."
-ALBERTO MANGUEL-

"Borges sonsuz yetenek sahibi bir yazar."
-VLADIMIR NABOKOV-




Balzac - Otuzundaki kadın

Balzac - Otuzundaki kadın - Cemil Meriç tercümesi


https://yadi.sk/i/gsUh7fJkiaakh


balzac'ın diğer kitapları  http://birsurukitap.blogspot.com/2016/03/honore-de-balzac.html


Bu roman "Balzac"ın dehasını en iyi belirten eserlerinden biri" olarak kabul edilir. Büyük yazar hayat sahnesinden seçtiği konular, kişiler arasından bu eserine, gerek olayların ilgi çekici yönleri, gerekse ele aldığı kadın kahramanın kişiliği bakımından, en renklilerini toplamıştır, diyebiliriz.

Julie, Otuzunda Kadın'ın bütün buhranlı ruh halleriyle canlı bir timsali olarak, gözlerimizin önünde yaşarken, onun hayat hikayesinin çeşitli maceralarını meraklı olaylarıyla izliyoruz. Bu hayat oyununda rol alan erkekler de, olayların değişik sahnelerinde, ayrı ayrı portreler halinde, gene sanatçının güçlü kalemiyle canlanıyor. Bu arada Balzac pek az romanında görülen facialara da bu eserinde yer vermiş, bunların yarattığı acı duyguları yüceliğe varan bir sanatla işlemiştir.

Balzac "Otuzunda Kadın"ı yazarken bir yaş sınırı koymuş olmakla birlikte bu romanı her yaştaki kadın birçok yanlarıyla benimseyerek, derinden duyarak okuyacaktır. Otuz yaş birçoğu için belki uzak bir gelecektir; birçoğu için belki bu gündür, belki de çok geride kalmış bir geçmiştir. Kadın ruhunun ise, birçok bakımlardan, çağ tanımadığı söylenebilir.

Balzac eserleriyle dünyanın manevi hazinelerini zenginleştiren romancıların en büyüğüdür.




Attila İlhan - sisler bulvarı

https://yadi.sk/i/3worAPc9iaade


Düşlenen, tümüyle düşsel olan sevgililer, topu topu
üç geceye sığdırılan, doyasıya yaşanamayan aşklar,
gözlerinden yıldız rüzgarları geçen sevgililer, Paris sokakları,
limanlar, yolculuklar, deniz insanları... ve Anadolu; uzun
havalar, halk türküleri...
Sisler Bulvarı'yla başka dünyalara doğru yolculuğa
çıkacağız biz de şimdi; Emperyal Oteli'nde üç gece kalacağız,
biraz mehtabı içeceğiz, içimizde isyanlar çıkacak ve
Sisler Bulvarı'nda öleceğiz...





Arthur Rimbaud - cehennemde bir mevsim

https://yadi.sk/d/-EvsjOOxpxdGE


Arthur Rimbaud vahşi tabiatlı bir mistiktir. Suya doymuş bir topraktan yeniden fışkıran yitik bir sudur. Yaşamı bir yanlış anlaşılmadır. Marsilya'da, o hastane yatağında, bacağı kesik, güçsüz bir durumda, sonunda yaşamın ne olduğunu bilinceye kadar yaşamı, kendisini sürükleyen ve yakasını bırakmayan o sesten yakasını kurtarmak için kaçmaya çalıştığı ve tanımak istemediği boşuna bir girişimdir."
-Paul Claudel-

Rimbaud ölümüne yakın birçok manev'i haller yaşamıştır. Ölürken, son nefesinde Arapça "Allah Kerim" demiştir. Rimbaud'nun bu son sözü, onun İslam'a bakışı hakkında bize bir fikir vermektedir, çünkü kimilerinin ileri sürdüğü gibi, dinsiz birinin ya da Hıristiyan birinin durup bir cümleyi söylemesi kuşkusuz bir rastlantı olamaz. Rimbaud'nun hayatının son dönemi İslam'la kaynaşmış bir şekilde geçmiştir. Bu bilinen bir gerçektir. Bu husus hem Batı'da hem de ülkemizde açıkça yazılmıştır.



Anton Çehov - düello

https://yadi.sk/i/76KhQlaGiaaDAhttps://yadi.sk/i/76KhQlaGiaaDA

Everest Yayınları, edebiyat dünyasının tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Anton Çehov'un tüm yapıtlarını yayımlamaya devam ediyor. Mehmet Özgül'ün Rusça asıllarından yaptığı özenli çevirileriyle kronolojik olarak yayımlanan Çehov kitaplığının altıncı cildi Düello, 1891-1893 yılları arasında yazılmış 8 öyküyü kapsıyor. Yazarın özellikle uzun öykülere eğildiği bu cilt, "Düello" ve "Altıncı Koğuş" gibi, novella olarak da değerlendirilebilecek eserlerle ön plana çıkıyor.

Nadejda Fiyodorovna başına hasır şapkasını geçirdi, yunağın dışına, açık denize doğru yüzdü, birkaç kulaç gittikten sonra sırtüstü yattı. Ta ufka kadar denizi, vapurları, kenti, kıyıdaki insanları görüyordu. Bütün bunlar, yakıcı sıcak, tenini okşayan duru dalgalarla birlikte onu kışkırtıyor, kulağına sanki şöyle fısıldıyordu: Yaşamak, yaşamak gerek!



Amin Maalouf - beatriceden sonra birinci yüzyıl

https://yadi.sk/d/9JbPDtlfiaa3ehttps://yadi.sk/d/9JbPDtlfiaa3e



Maalouf'un son romanı Yolların Başlangıcı'ndan sonra şimdi de Béatrice den Sonra Birinci Yüzyıl YKY'de.




Amin Maalouf - doğunun limanları

Amin Maalouf - doğunun limanları

https://yadi.sk/i/j9cz0LaziaZvzhttps://yadi.sk/i/j9cz0LaziaZvz


"Adana'da ayaklanmalar olmuştu. Kalabalık, Ermeni mahallesini yağmalamıştı. Altı yıl sonra çok daha büyük çapta olacakların provası gibi bir şeydi. Ama bu bile dehşetti. Yüzlerce ölü. Belki de binlerce." Can çekişen Osmanlı İmparatorluğu ve Beyrut ile Fransa arasında yaşamı sürüklenen İsyan. Doğunun Limanları bu yüzyılın başını, bir insanın trajik tarihinin içinden anlatıyor.Amin Maalouf son romanı 'Doğunun Limanları' ile yine YKY'de.




Balzac - Altın gözlü kız

Balzac - Altın gözlü kız

https://yadi.sk/i/Qq32dDuziaZqThttps://yadi.sk/i/Qq32dDuziaZqT


Paris'in en yakışıklı erkeği… 
Eşsiz altın rengi gözleriyle bu genci kendine âşık eden İspanyol metres…
Ve acı bir sürpriz…
Balzac'ın benzersiz gözlemleriyle derinlikli bir burjuva eleştirisi…

İnsanlık Komedyası başlığı altında topladığı yüzü aşkın eseri ve iki bine yaklaşan karakteriyle Fransız edebiyatına damgasını vuran Honoré de Balzac, On Üçlerin Romanı adlı üçlemesinde krallık idaresinin geri geldiği Restorasyon döneminde gizli bir topluluğun çevresinde gelişen olayları, trajik aşk hikâyeleri üzerinden, politik eleştiriyi kara mizahla söze dökerek anlatıyor. 
Üçlemenin ilk kitabı Çakalların Başı Ferragus'de karısına güvenmeyen bir koca, ikinci kitabı Langeais Düşesi'nde ise yıllar önce kaybettiği sevgilisini arayan genç bir adamın öyküsü yer alıyor.



Ata senfoni - Necip Fazıl Kısakürek



https://yadi.sk/i/eUkofaVaiaZGvhttps://yadi.sk/i/eUkofaVaiaZGv


At´a olan sevgisini, "dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim." diye belirten Necip Fazıl, belki de sahasında başka bir örneği bulunmayan bu eserinde, tarihi, felsefesi ve bütün estetiğiyle At´ı anlatır. O´nun gözünde At, insandaki maddî ve manevî fâtihlik cehdine Allahın en fazla yakıştırdığı bediî ifade içinde bir kahramanlık sembolüdür. Bu kitap ise bu sembolün, yani, ilk zamanlarında basit fayda planında her türlü yükü sırtlamış bir hizmetçi olarak gördüğümüz At´ın, ayıklana ayıklana neticede yalnız bineğe ve yarışa mahsus Prens Soy haline gelişinin romanı? Eser, 1958 senesinde yazılmış ve ilk defa Türkiye Jokey Kulübü tarafından bastırılmıştır.




Noam Chomsky - failed states

"It's hard to imagine any American reading this book and not seeing his country in a new, and deeply troubling, light."--The New York Times Book Review
The United States has repeatedly asserted its right to intervene militarily against "failed states" around the globe. In this much-anticipated follow-up to his international bestseller Hegemony or Survival, Noam Chomsky turns the tables, showing how the United States itself shares features with other failed states--suffering from a severe "democratic deficit," eschewing domestic and international law, and adopting policies that increasingly endanger its own citizens and the world. Exploring the latest developments in U.S. foreign and domestic policy, Chomsky reveals Washington's plans to further militarize the planet, greatly increasing the risks of nuclear war. He also assesses the dangerous consequences of the occupation of Iraq; documents Washington's self-exemption from international norms, including the Geneva conventions and the Kyoto Protocol; and examines how the U.S. electoral system is designed to eliminate genuine political alternatives, impeding any meaningful democracy.
Forceful, lucid, and meticulously documented, Failed States offers a comprehensive analysis of a global superpower that has long claimed the right to reshape other nations while its own democratic institutions are in severe crisis. Systematically dismantling the United States' pretense of being the world's arbiter of democracy, Failed States is Chomsky's most focused--and urgent--critique to date.








https://yadi.sk/i/bS_ZYHlxia93Yhttps://yadi.sk/i/bS_ZYHlxia93Y